Türkiye’nin Savunma Sanayi İhracatı

Türkiye’nin Savunma Sanayi İhracatı

Savunma sanayii, askeri teknoloji ürünlerinin ve silahların gerek üretim gerekse de satış sürecinden sorumlu olan sanayi dalıdır. Bununla birlikte askeri teçhizat ve tesislerin geliştirme, servis, üretim ve araştırma gibi unsurlarının da bu sanayi kapsamında ele alındığını söylemek mümkündür. Söz konusu sanayi dalını bu denli önemli kılan ise ülkenin siyasi ve askeri gücünü doğrudan etkiliyor olmasıdır.

Prowin İhracat Danışmanlığı ile hem firmanız hem de Türkiye için son derece kritik olan bu sektörde sizlerin yanındayız. Sizlerle beraber bir yol haritası belirleyerek ihracatlarınızda başarılı olmanızı sağlamakla beraber savunma sanayi ihracatlarınızı artırmaya yönelik de stratejiler sunuyoruz. Bunlar haricinde birçok noktada da avantajlar elde ediyorsunuz.

Türkiye’de Yerli Savunma Sanayii

Türkiye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çeşitli görev ve ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmek amacıyla yerli savunma sanayi geliştirilmiştir. Ülke içerisinde gerekli ihtiyaçlara çözüm üreten bu sanayi kolu aynı zamanda uluslararası müşterilerin de ilgisini çekmiştir. Üstelik bu ilgi çekme hali artan bir ivme kazanmış; özellikle son on yılda gerçekleştirilen savunma sanayi ihracatının nispeten %200 oranında artış gösterdiği gözlemlenmiştir. Genel ihracat içerisindeki savunma sanayii ihracatı payı ise %3,5 dolaylarında olmuştur.

Türkiye tarafından yerli savunma sanayii kapsamında yapılan yatırımların güvenliği sağlamaya ek, diplomatik ve ekonomik ilişkiler üzerindeki etkisi de büyüktür. Ortaya konulan sofistike ürünlerin yurt dışından yoğun bir ilgi görmesi ise 2035 yılına kadar savunma sanayi ihracatının yüzde 425 oranına kadar artış görebileceği öngörülerini ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte temel amaç ise bu ihracat payı içerisinde yer alan ileri teknoloji ürünlerinin payının artırılmasıdır.

Kara Araçları Savunma Sanayi İhracatı

Türkiye savunma sanayi ihracatında en büyük pay şüphesiz kara araçlarına aittir. Bunun en temel örneği ise zırhlı araçlardır. Detaylı bir şekilde değinmek gerekirse, yalnızca Türk Silahlı Kuvvetlerini göz önünde bulundurarak üretimin gerçekleştirilmesinden ziyade, uluslararası platformlarda da satışı gerçekleştirilen ve bu çerçevede büyük bir rağbet gören Türk zırhlı araçları hem Türkiye’de doğrudan kullanılmakta hem de satılmaktadır.

Zırhlı araçların bu denli rağbet görmesinin nedeni, öncelikli olarak terörle mücadelede ve sınırların güvenliğinde kullanılmalarının yanı sıra, söz konusu araçların görev alanlarının oldukça çeşitli olmasıdır. Bununla birlikte bu kara araçlarının gerek performansları gerekse de son derece uygun olan maliyetleri de özellikle yabancı ülkeler tarafından tercih edilmelerini mümkün kılmıştır. İstatistiksel olarak ele almak gerekirse 2021 Ağustos ayı itibarıyla bin 500’den fazla zırhlı araç son 8 yıl içerisinde yurtdışına satılmıştır. Satın alan ise yaygın olarak 15 farklı ülkedir. Özellikle Katar, Macaristan, Kuveyt, Özbekistan, Şili ve Senegal gibi ülkeleri bu çerçevede örnek olarak vermek mümkündür.

Deniz Araçları

Türk savunma sanayisinin belki de en önemli ihraç kalemlerinden biri olarak görülen deniz araçları gerek diplomatik güç gerekse de ekonomi açısından son derece önemlidir. Kapsamlı bir şekilde modernizasyon sürecine dâhil edilen deniz araçlarının caydırıcı bir görüntüye kavuşturulduklarını söylemek mümkündür. Bununla birlikte savunma sanayi açısından son derece önemli olmaları, Türk tersanelerinin ihracat hacmini de ciddi bir şekilde artırmıştır.

Deniz araçlarının tersanelere ihracat hacmi kazandırmasını Aralık 2020 tarihini baz alarak örneklendirmek mümkündür. Bu tarihte Ukrayna donanması için Türkiye ile Ukrayna arasında bir anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşma 4 MİLGEM korvetini kapsayacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Yapılan açıklamaya göre bu korvet gemilerinin ilkinin satış bedelinin 137 milyon dolar olduğu ifade edilmiştir. Mevcut satış bedeline bakıldığında söz konusu gemilerin ülke ekonomisi açısından önemini detaylı bir şekilde anlamak mümkündür.

Peki, Türk tersanelerinde daha önce ada sınıfı korvet üretilmiş midir? Elbette evet. Daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri için 4 adet ada sınıfı korvetin üretimi gerçekleştirilmiş, Pakistan donanması için ise yine 4 tane sipariş alınmıştır. Pakistan’a yönelik gerçekleştirilen bu siparişin teslim tarihi ise 2023 olarak planlanmıştır. Bununla birlikte Hindistan için de 5 adet destek gemisi inşası amacıyla anlaşma gerçekleştirilmiştir. Bu anlaşma 45 bin tonluk 5 filo destek tankerini kapsamaktadır ve 2,3 milyar dolarlık bir ücret kapsamında gerçekleştirilmektedir. Çeşitli sebeplerden dolayı ihaleye başlanamadığı iddia edilse de genel bilgi, Ekim ayında ilk gemiye başlanacağı ve yaklaşık 4 sene içerisinde ise tamamlanacağı yönündedir. Diğer gemiler için teslim süresi ise 1’er yıl ara verilecek şekilde planlanmıştır.

Yukarıda verilen satış örnekleri değerlendirildiğinde şu sonuca varmak mümkündür; savunma ürünlerinin temel görevi devletler açısından güvenlik üretmektir. Bu sebeple gerçekleştirilen savunma ihracatı ile birlikte ilgili iki ülke arasındaki güvenin tazelendiğini ve ilerleyen süreçlerde başka projeler için de iş birliği ilişkilerine ortam hazırladığını söylemek mümkündür. Bu sava Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkileri örnek olarak vermek mümkündür.

Tarihsel olarak bakıldığında Türkiye ve Pakistan arasındaki ilişkilerin dostane olduğu gözlemlenebilmektedir. Hindistan ile bu tür dostane ilişkiler mevcut olmamasına karşılık söz konusu ilişkilerin dostane bir tavır takınması amaçlanmaktadır. Yukarıda değinilen anlaşmanın temel gerekçelerinden biri de budur.

İHA (İnsansız Hava Araçları)

Gerek ülkemizde gerekse de uluslararası alanda Türk savunma sanayi ihracatı hususunda en çok rağbet gören ürünler şüphesiz insansız hava araçlarıdır. Bu araçların bu denli yoğun rağbet görmesinin temel nedeni ise özellikle Suriye, Karabağ ve Lübnan’da gösterdikleri üst düzey başarıdır. Bununla birlikte dünya genelinde savunma sanayi pazarının önde gelen isimlerinden biri olan Rusya’ya ait sistemler de Türk insansız hava araçlarına karşı zafiyete uğramıştır. Söz konusu zafiyet ise Türk İHA’larına karşı olan ilgiyi artırmış, birçok devlet lideri ise insansız hava araçlarımızdan satın almak için görüşmeler gerçekleştirmeye başlamıştır.

En Çok Savunma Sanayi İhracatı Yapılan Ülkeler

Türk savunma ve havacılık sektörü kapsamında gerçekleştirilen ihracat faaliyetinde her yıl artış gözlemlenmektedir. Örneğin 2020 yılı için Ocak – Nisan bandında gerçekleştirilen savunma sanayi ihracatı 642,87 milyon dolardır. Söz konusu ihracat 2021 yılı için aynı dönemde 949,74 milyon dolar olarak gerçekleştirilmiştir. Bu ise savunma sanayi ihracat artış oranının bir önceki yıla kıyasla %47,7 arttığını gözler önüne sermiştir.

En fazla ihracat yapılan ülkeler hangileridir?

Ocak  – Nisan ayları aralığında gerçekleştirilen savunma sanayi ihracatı yukarıda da belirtildiği üzere 642,87 milyon dolardır. Bu tutarın;

  • 386,11’i Amerika Birleşik Devletleri,
  • 117,31’i Azerbaycan,
  • 57,82’si Bangladeş,
  • 50,02’i ise Almanya ile gerçekleştirilmiştir.

Ülkeler bazında en fazla artış gösteren isim ise Azerbaycan’dır. Çünkü Azerbaycan ile yapılan ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %1234 oranında artmıştır. ABD ile gerçekleştirilen işlem hacmindeki artış ise %56 dolaylarındadır.

Görüldüğü üzere gerek havada gerek karada gerekse de denizde savunma sanayi ürünlerimizin gördükleri rağbet oldukça fazladır. Bu rağbetin ise ülkenin yerli savunma sanayisinin sürdürülebilir kılınması hususundaki katkıları oldukça yüksektir. Ayrıca ihracatın artması, bu artışın yerli savunma sanayinin gelişimini desteklemesi, Türk dış politikasının ve ittifak ilişkilerinin güçlenmesini beraberinde getirmiştir. Var olan genel savunma alışverişi, Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki uzun vadeli ilişkilerin dostane olmasını sağlamıştır. Yani savunma sanayii ihracatı çerçevesinde gerçekleştirilen ilişkiler gerek ekonomik gerekse de askeri ortaklaşmayı beraberinde getirmiştir.